Bizi Takip Edin

Köşe Yazıları

Barış Ariç: Sanayi’de yüzyıl öncesine bakmak

Yıl sonuna yaklaştığımız bu son çeyrekte firmalar artık yılın hesabını kapatmaya buna göre yeni yıl için stratejiler geliştirmeye başlar.

da paylaşıldı

barış ariç

Zor bir yıl geçirdi sanayici. Zorluk bizim sanayimizin ekosisteminde var. Büyük yada küçük hiç farketmeden bu ülkede faaliyet gösteren işletmeler Avrupa’daki emsallerine göre çok zor süreçlerde işlerini yönetiyorlar. Fakat zor bir yıl geçti dedik ama sanayici asıl 2024’den korkuyor. Nakit sıkıntısı dört bir yanı sardı. Yılın ilk çeyreğinden itibaren reel sektöre karşı başlayan ticari kredi kısıtlamaları hali hazırda aşılmış değil. Şimdiden şirketlerin nakit akışı bozuldu diyebiliriz. Fakat bununla kalmıyor. Enflasyon kaldığı yerden devam ediyor. Maliyetlerde artış durdurulamıyor. 2024 Yılında emekli maaşlarına yüzde 50 artış olacak. Böyle bir durumda Asgari ücrete de yakın oranlarda bir artış beklentisi var toplumda. Bu şekilde yüzde 40’lık bir artış olsa bile. Sadece maaşlar da ki artış tacirin, üreticinin belini bükecek. Bu sebeple sanayici yeni yıl gelmesin istiyor. Çünkü önünü göremiyor.

ÜRETİM DÜŞÜYOR, MÜŞTERİLER GİDİYOR

Ağustos ayından itibaren İstanbul Sanayi Odası PMI imalat verileri art arda 3 aydır eşik değerin altında kalarak piyasalarda satın almaların hala toplanamadığını gösteriyor. Bazı sektörlerde  %30’lara  kadar üretimde azalmalar görülüyor. Bu işin iç Pazar ayağı dış ticaretimizde de işler yolunda gitmiyor. Enflasyondan ve döviz kurlarından kaynaklı olarak rekabetçi tarafımızı kaybettiğimizi zaten biliyoruz. Birde özellikle Avrupa’dan gelen negatif verilerde bu işleri iki kere daha kötüleştiriyor. Çünkü Avrupa ülkelerinde de PMI verileri eşik değerin altında. Orada da satın almalar yavaşlamış durumda. Hatta bizim en büyük ihracat pazarlarımızdan olan Almanya bu ülkeler sıralamasında başı çekiyor. Avrupa’da müşterilerimiz tek tek giderken. Ortadoğu ve Asya tarafındaki müşterilerimiz bir bir rakibimiz oluyor. Artık mal sattıklarımız bizlerin pazarlarında mal satan konuma geçiyor. Sebebi belli,  bizdeki üretilen ve ihraç edilen ürünlerin çoğu katma değerli ürünler değil.

Cumhuriyetimizin yüzüncü yılını kutluyoruz ülkece. Bize kazandırdıklarını dinliyoruz ve görüyoruz her yerde. Ülkemizin sanayisi de cumhuriyetin kazanımlarından birisidir.   Cumhuriyetin kuruluşunda ortaya koyulan sanayi devrimi sayesinde bu ülkede sanayinin bacası hep tüttü, sanayici hep iş yaptı. Bu işin sırrı neydi derseniz sanayimiz dışa bağımlı ekonomik bir düzenden üreten bir sisteme evrilmişti Cumhuriyet sayesinde. Şimdilerde Türkiye’de çok önemli sanayi tesislerimiz var fakat çoğusu dışa bağımlı az katma değerli bir şekilde faaliyetlerini yürütüyorlar. Bu da bizi kırılgan bir ekonomi haline getiriyor.

Cumhuriyetin Yüzüncü yılını kutlamak değil önemli olan, o kazanımları yüz yıl boyunca korumak ve geliştirmek. Bunu yapabilirsek asıl kutlanacak olan işte budur.

Ekonomik güven Ekim’de yükseldi

 

Yorum Yapmak İçin Tıklayın

Yorum Yap

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Döviz Kurları

Facebook

Son Haberler