Röportajlar
Nail Çiler; Gelecek 50 yılın şekillendiği yer Kocaeli olacak
14 Mayıs Cumhurbaşkanlığı ve 28. Dönem Milletvekilliği Seçimlerine haftalar kala adayların çalışmaları da tüm hızıyla sürüyor.
Bugüne kadar iş dünyasına yönelik hizmetlerinde elde ettiği başarılarıyla adından söz ettiren Gebze Ticaret Odası eski başkanı ve CHP Kocaeli Milletvekili adayı Nail Çiler ile ekonomiye ve iş dünyasına yönelik projelerini konuştuk.
İşte detaylar….
*Gebze Ticaret Odası Başkanı olduğunuz dönemde sayısız başarılı projeye imza atmış biri olarak milletvekili seçildiğiniz takdirde ekonomiye ve iş dünyasına yönelik projeleriniz neler olacak?
Cumhuriyet Halk Partisi ve Millet İttifakını oluşturan partiler olarak çok kapsamlı bir ekonomik programa sahibiz. Bunu da kamuoyuna bilimsel bir rapor kadar kapsamlı şekilde paylaştık. Hem partimiz hem de ittifakımızın diğer partilerinde dünya çapında saygınlığa sahip ve alanında dünyanın en önde gelen ekonomi kurmayları var. Gerek finans, gerek iktisat, gerek kalkınma gerekse de planlama alanlarında adeta Şampiyonlar Ligi diyebileceğimiz ekiplerimiz kapsamlı çalışmalara sahipler. Genel Başkanımız ve 13. Cumhurbaşkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu da sosyal medya hesapları üzerinden “Bay Kemal’in Tahtası” adlı program serisiyle bu ekonomik planın geniş kapsamlı çerçevesini ve Türkiye için vizyonumuzu aktarıyor.
“MERKEZ BANKASI’NIN BAĞIMSIZLIĞINI ÇOK ÖNEMSİYORUZ”
İş dünyamızın en büyük sorunu ekonomik belirsizlikler. Başarısız bir ekonomik modelde ısrar edilmesi sebebiyle kimse önünü göremiyor, bütçe yapamıyor, tedarik zincirinin güvenliğini sağlayamıyor. Birinci işimiz bu ekonomik belirsizliği ortadan kaldırmak ve dünya nezdinde yeniden güvenilir ve itibarlı bir ekonomi yönetimini göreve getirmek olacak. Bu kapsamda doğru para politikaları, kur istikrarı ve Türk lirasının değeri açısından Merkez Bankası’nın bağımsızlığını çok önemsiyoruz. Bir diğer husus vergi adaletidir. Sayın genel başkanımızın da sık sık belirttiği şekilde çalışan üzerindeki vergi yükü azaltılıp hane halkı gelirinin yükseltilmesi amaçlanacaktır. Ayrıca işveren üzerindeki çalışan maliyetleri azaltılıp istihdam artışı teşvik edilecektir. Türkiye’nin temel sorunlarından biri orta gelir darboğazıdır. Ucuz işçilik, düşük katma değerli üretim ile kişi başı milli gelirinizi 8-10 bin dolara getirebilirsiniz ötesine geçemezsiniz.
“GÜÇLÜ BİR SİYASİ İRADEYE İHTİYAÇLARI VAR”
Ancak ülkemiz için amaçladığımız yüksek gelir gurubu kişi başı milli gelir için teknoloji yoğun yüksek katma değer ürün ve hizmetleri dünyaya arz etmeniz gerekir. Başta girdi maliyetleri, kur riski, verimlilik, emek yoğun üretim olmak üzere sanayimizin çok temel sorunları var. Bu sorunların çözümüne yönelik doğru ve adil bir teşvik sistemi ile destekleyici kanunları çıkarabilecek güçlü bir siyasi iradeye ihtiyaçları var. Bizim ülkemizin en büyük gücü çalışkan bir millet olmamız ve gözü kara bir sanayici grubuna sahip olmamız. Yatırımdan kaçmayan, finans hareketleriyle para kazanmayı öncelik olarak görmeyen sanayici kesimi bir ülke için bulunmaz bir nimettir.
“RANT EKONOMİSİNDEN ÇIKIP ÜRETİM EKONOMİSİNE DÖNMELİYİZ”
Sürdürülebilir bir kalkınma için rant ekonomisinden çıkıp teknoloji yoğun üretim ekonomisine dönmemiz gerekmektedir. Türkiye ihracat kilo değeri son 3 ayı baz almazsak uzun zamandır 1.50 doların altında. Yani siz bir konteynır dolusu mal satıp karşılığında bir çanta akıllı telefon alabiliyorsunuz. Bunu çok hızlı bir şekilde kademeli olarak 2 ile 3 Dolar bandına çekecek katma değerli ürün ve hizmetlerin üretilmesi ve devletin ön açtığı, düzenlemelerle ülkemizi cazibe merkezi haline getirdiği; dış dünyadan reel yatırım getirecek adımlar atması gerekiyor. Biz iktidara bu amaçlarla talibiz. Bu ortam oluştuğunda yerli sanayicilerimiz önünü görebilir, 10 yıl sonrasını planlayabilir ve yüksek teknolojik ürünler alanında üretim yapmaya gözünü dikebilir bir hale gelecektir.
“TÜRKİYE’DE SANAYİNİN MERKEZİ GEBZE’DİR”
*Kocaeli bir sanayi kenti ancak sanayicinin artan maliyetler, vergiler ve dövizdeki istikrarsızlıktan dolayı zor bir süreç geçirdiğini biliyoruz. Sizin bu sorunlara çözüm öneriniz ne olurdu?
Coğrafi olarak baktığımızda, Türkiye’de sanayinin merkezi Kocaeli’dir. Hereke’den Maltepe’ye kadar olan bölge esasen Gebze hinterlandıdır. Biliyorsunuz ülkemizde özel sektöre ait sanayi 1950’lere kadar Haliç etrafındaki atölyelerden ibaretti. Cumhuriyetimizin büyük yatırımları belirli bölgelerde hammaddeye yakınlık ve bölgesel kalkınma amaçlı olarak planlanmıştı. Devlet yatırımları dışındaki sanayi tesislerimiz ekseriyetle küçük ya da orta ölçeğe yakın atölyelerden ibaretti ve Haliç etrafında kümelenmişti. Sonrasında coğrafi sıkışıklık sebebiyle yeni planlamalara gidildi; İstanbul’un içindeki sanayi Trakya’da Çorlu, Anadolu’da Gebze Kocaeli istikametine doğru bir genişleme başladı.
“BİZİM SANAYİCİMİZ DÜNYADA PARMAKLA GÖSTERİLECEK DURUMDA”
Bugün bölgemizde, sadece bir OSB’miz olan GOSB’un ülke ihracatının tek başına %7-8 oranında bir kısmını yapıyor olması gerçekten çok büyük bir değer. Gebze hinterlandı diye adlandırdığım alana bir de Kocaeli’deki diğer büyük küresel sanayi kuruluşlarımızı eklediğimizde bu rakam %20’lerin üzerine çıkıyor. Bu bölge sanayinin başkenti yani aynı zamanda emeğin de başkenti. İlk sorunuzda da bahsettiğim yanıtlarla paralel olarak (para politikaları, vergi adaleti, kur istikrarı, teşvik sistemi, katma değerli üretim); ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik açmaz yanlış tercihler sebebiyle girilmiş bir süreçtir. Bizim sanayicimiz, çalışanımız, bankalarımız, Ar-Ge katkısı veren kurumlarımız hepsi dünyada parmakla gösterilecek durumdalar.
“GELECEK 50 YILIN DÜNYASININ ŞEKİLLENDİĞİ YER KOCAELİ OLACAKTIR”
Bu kadar kötü bir yönetim halindeyken bile bu denli başarılı bir ekosistemden söz ediyoruz. Dolayısıyla doğru politikalarla kısa, orta ve uzun vadeli adımlar atıldığı takdirde ben inanıyorum ki dünyayı değiştirecek yıkıcı teknolojik gelişmelerin çıkacağı bölge burası olacaktır. Çok iddialı bir şey söyleyeyim, bu seçimde başarılı olursak, halkımız bize teveccüh gösterirse gelecek 50 yılın dünyasının şekillendiği yerlerden biri Gebze hinterlandı olacaktır. Silikon Vadisi nasıl 40 senedir dünyayı şekillendiriyorsa, Gebze bölgesi de bunu yapabilecek tüm imkanlara sahiptir; eksik olan tek şey doğru politikalar ve bu doğru politikaların arkasında duracak bir siyasi iradedir. Biz de bu eksiği kapatmak için yola çıktık.
“YANLIŞ EKONOMİ POLİTİKALARININ SONUCU OLAN HASARLARI GİDERECEĞİZ”
*Kocaeli bir sanayi kenti olduğu kadar KOBİ’lerin ve küçük esnafın da bölge ekonomisine katkısı yadsınamaz. Özellikle pandemiden bu yana ayakta durmakta zorluk çeken küçük esnaf için bir iyileştirme çalışmanız ya da öneriniz olacak mı?
Seçim programımızda bu yönde adımlar yer alıyor. Öncelikle yanlış ekonomi politikalarının sonucu olan hasarları gidermek adına ciddi bir yapılandırma süreci gerekiyor. Göreve geldiğimizde halka açıklanan manipüle edilmiş verilerin asıllarına erişeceğiz ve gereken neyse yapacağız. Devlet KOBİ ve küçük esnafı bir gelir kapısı olarak görmemeli; onların zenginleşerek üreterek ülkeye vereceği istihdam başta olmak üzere katkıların hayata geçmesini sağlamalıdır. İktidarımızda bir Esnaf Bakanlığı kurulacak. Küçük esnafın tüm yapısal sorunları çözülecek ancak kısa vadede hayatta kalmakta zorlanan bu işletmelerin ihtiyacı olan can suyu da elbette devletin görevi olarak kendilerine verilecektir.
“HİÇBİR ÇOCUK YATAĞA AÇ GİRMEYECEK”
*Genel başkanınız birçok konuda söz veriyor. Siz Kocaeli halkına ne söz veriyorsunuz?
Kocaeli’nin ve Gebze’nin ülkemize sunduğu katma değerin karşılığını alacağının sözünü veriyorum. Yatırımcılara bir cazibe merkezi olacağının sözünü veriyorum. Ben Gebze’nin il olmasının sözünü veriyorum. Hiçbir çocuk yatağa aç girmeyecek, okula aç gitmeyecek bunun sözünü veriyorum. Yıllar sonra yeniden hortlatılan enflasyon canavarının başını ezeceğimizin sözünü veriyorum. Bu sözler hem benim, hem partimizin, hem ittifakımızın hem de 13. Cumhurbaşkanımızın sözleridir. Bu yola altı farklı görüşten siyasi parti ortak bir hedefe kenetlenerek çıktık. Biz bir Türkiye hayal ediyoruz, mutlu bir Türkiye, yeniden dünyayla rekabet eden bir Türkiye. Bizim sözümüz insanların mutlu yaşadığı bir Türkiye’dir.