Röportajlar
‘Üreten belediyecilik anlayışını kendimize ödev edindik’
Göreve geldiği günden beri üreten belediyecilik anlayışını benimseyen İzmit Belediye Başkanı Sayın Fatma Kaplan Hürriyet ile İzmit’in ekonomisine ve üretimine dair projelerini konuştuk.
Tarihi dokusu, kendine has lezzetleri simit ve pişmaniyesiyle Kocaeli’nin incisi İzmit, Türkiye genelinde de sayılı örneklerden biri. Göreve geldiği günden beri üreten belediyecilik anlayışını benimseyen İzmit Belediye Başkanı Sayın Fatma Kaplan Hürriyet ile İzmit’in ekonomisine ve üretimine dair projelerini konuştuk.
*Kocaeli’nin sanayi kenti olması kentin ekonomisi adına avantaj mıdır sizce?
Kocaeli her ne kadar yüz ölçümüyle Türkiye’nin küçük illerinden olsa da, ekonomik katkı anlamında ülke içerisinde büyük bir paya sahip. Bugün Türkiye’de, Kocaeli dışında hiçbir kent sanayi kenti olarak adlandırılmıyor. Tabii ki sanayi Kocaeli’de bir kerede ve kendiliğinden oluşan bir olgu değil. Cumhuriyet öncesi dönemlerden bu günlere kadar sürekli gelişmiş. Sadece Kocaeli Sanayi Odası’na bağlı iki binden fazla sanayi kuruluşu bulunuyor. Bu sanayi kuruluşları binlerce emekçiye ekmek kapısı oluyor. Bu da elbet kentin iç ekonomisine, daha doğrusu ticari yaşamına bir faydalı oluyor.
‘BU KOCAELİ İÇİN ÇOK BÜYÜK BİR KAYIP’
Sanayi kuruluşlarının üretimlerini gerçekleştirdiklerini illerde vergilerini ödemeleri gerekir. Ancak Kocaeli’nin hak ettiği değeri alamadığını düşünüyorum. Çünkü Kocaeli’de üretim yapan firmalar, vergisini İstanbul’a yatırıyor. Bu şekilde de Kocaeli değil, İstanbul kazanmış oluyor. En büyük 500 sanayi kuruluşu listesinde önceki sene Kocaeli’den 79 firma yer aldı. Ancak bu firmaların vergi daireleri başka şehir de olunca bu sayı yarıdan da aza düşüyor. Bu Kocaeli için çok büyük bir kayıp.
*Belediyelerin kentin ekonomisindeki rolü nedir?
Günümüzde belediye denince artık sadece asfalt döken, çöp toplayan, yol çan, kültürel faaliyetler düzenleyen kurumlar akla gelmiyor. Tabi ki belediyeler klasik belediyecilik anlamında kendi üzerine düşenleri yerine getirecektir. Ama belediyeler sosyal faaliyet yapan ve ekonomik gelişmelere katkı sağlayan da kurumlardır. Bununla birlikte belediyelerin yerel kalkınma ile ilgili birçok misyonu vardır. Belediyelere idari sınırlarındaki bölgenin ekonomik ve sosyal kalkınmasına katkı sağlayacak görevler verilmiştir. Bu görevlerden biriside ekonomi ve ticaretin gelişmesi için hizmetleri yapmak ve yaptırmaktır. Burada açıkça belediyelere yerel kalkınmanın ve refahın sağlanması ve sürdürülebilir kılınması amacıyla önemli bir yasal görev yüklenmektedir.
‘İZMİT’İN EKONOMİSİNE DESTEK SAĞLIYORUZ’
Biz İzmit Belediyesi olarak üreten belediyecilik anlayışını kendimize ödev edindik. Öncelikle covid-19 pandemisinde taşınmazlarımızın üzerinde kira veremeyecek olan tüm vatandaşlarımızdan kira almadık. Ürettiğimiz yüzbinlerce maske ve sıhhi koruma malzemesini ücretsiz olarak halkımıza dağıttık. Özellikle ihtiyaç sahibi vatandaşlarımıza ulaştırdık. İzmit’in verimli topraklarını yavaş yavaş tarımla buluşturuyoruz. Çiftçimize destek veriyoruz. Yerli tohum uygulamamızla bu topraklara en uygun tohumu belirliyoruz. Kocaeli’de ilk defa aronya ekimini gerçekleştirerek yine çiftçimize ekilebilir ürün sunuyoruz. Belediyemize ait tarım topraklarımızdan aldığımız ürünleri ihtiyaç sahibi vatandaşlarımıza ulaştırıyoruz.
‘KENTİMİZİN İSMİNİ AVRUPA’DA DUYURUYORUZ’
Tarihimize sahip çıkarak, İzmit’in altında yatan tarihi zenginlikleri görünür kılmaya çalışıyor, bir turizm kenti yaratmaya çalışıyoruz. Güneş enerjili ve sensörlü sokak lambalarımızla tasarruf yapıp, hem sokaklarımızı aydınlatıyor hem de vatandaşlarımızı sokak aydınlatma gideri ödememesini sağlıyoruz. İzmit Belediyespor Kadın Basketbol Takımımızla Avrupa’nın en üst liginde mücadele ederek spor alanında İzmit’i temsil ederek, kentimizin ismini Avrupa’da duyuruyoruz. Kurduğumuz kadın kooperatifiyle kadınların toplum içinde daha görünür olmasını sağlayarak kendi kazançlarını kazanmalarını sağlıyoruz. Tarım, turizm, spor, tasarruf, kadın istihdamı gibi pek çok konuyu bir araya getirdiğimizde İzmit’in ekonomisine ne denli destek olduğumuz ortaya çıkıyor.
*İzmit Belediyesi olarak özellikle içinde bulunduğumuz pandemi döneminde bölge esnafına yönelik çalışmalarınızdan bahseder misiniz?
İzmit Belediyesi olarak, Koronavirüs’ün Türkiye’de etkisini gösterdiği ilk günden itibaren oldukça zor günler geçiren esnaf için ekonomik destek paketini yürürlüğe koyduk. 3 ay boyunca belediyeye ait olan ve kiraya verilen büfeler, simitçi, mısırcı, kestanecilerden kira, işgal harcı ile kafe-restoranlardan eğlence vergisi almadık. Sadece esnafımızdan değil, Aile Salığı Merkezleri’nden de 3 ay boyunca kira almadık. Talep eden her esnafımızın dükkanını Koronavirüs sebebiyle sürekli olarak dezenfekte ettik. Taksi duraklarımız ve tüm taksilerimiz ücretsiz ve toplu olarak dezenfekte edildi.
‘ESNAFIMIZA SAHİP ÇIKTIK’
Tüm esnafımıza maske, eldiven dağıttık. Zabıta ekiplerimiz sürekli olarak yeni çıkan genelgeler hakkında esnafımızı bilgilendirdi. Koronavirüs sebebiyle işinden ayrılan ve ihtiyaç sahibi olan tüm vatandaşlarımıza verdiğimiz destek kolilerinin her birini esnaflarımızdan temin ettik. Böylece hem ihtiyaç sahibi vatandaşlarımıza hem de işleri durma noktasına gelen esnaflarımıza yardımcı olduk. Özellikle pazarcı esnafımızın pandemi riskiyle baş başa bırakmadık ve tüm pazar girişlerinde alışverişe gelen vatandaşlarımıza maske temin ettik ve dezenfektasyon noktaları kurduk. Sokağa çıkma yasaklarına denk gelen pazarlarımızı, diğer günlere kaydırarak Pazar esnaflarımızın mağduriyet yaşamasının önüne geçtik.
*Göreve geldiğiniz günden bugüne birçok projeye imza attınız. Özellikle üretime ve istihdama yönelik gerçekleştirdiğiniz projelerinizin devamı gelecek mi? Nedir hedefleriniz?
Bizim hedefimiz üreten kent İzmit ve bunu da liyakatli, işini bilen insanlarla gerçekleştirmek. Üretim kenti olmayı hedeflemek, İzmit Belediyesini üreten belediye haline getirmek torpille ya da birisinin tanıdığı olan insanlarla asla olamaz. Bunun için öncelikle işe girişleri sınavlı hale getirdik. Yazılı ve mülakat sınavları yaptık. Bu sınavları geçen sosyal hizmet uzmanı, kimya mühendisi, ziraat mühendisi, kütüphaneci gibi meslek sahiplerini belediyemize kazandırdık. Ziraat mühendislerimizle tarlamızı ektik, vatandaşlarımıza kendi bahçelerimizden ürünler sağladık.
‘İŞTE ENGEL YOK’ PROGRAMI
Kimya mühendisimizle belediyemizde kendi imkanlarıyla kolonya ve dezenfektan üretmeye başladık, kamu kurumlarına ve ihtiyaç sahiplerine kolonya ve dezenfektan sağladık. Kütüphanemiz yoktu, şimdi ders çalışmak için bile düzgün yeri olmayan gençlerimize, kütüphanecilerimiz yardımcı oluyor. Bütün bu kurum içi liyakat istihdamının yanı sıra, https://kariyerbasvuru.izmit.bel.tr/ adresimize başvuran, bir kullanıcı oluşturarak özgeçmiş kaydeden vatandaşlarımızı, bize personel istihdamı için başvuran şirketlere yönlendiriyoruz. “İşte Engel Yok” programlarımızla engelli vatandaşlarımızın fiziksel ve psiko-sosyal nitelikleriyle uyumlu çalışma fırsatlarını sağlayabilecek firmalarla bir araya getiriyoruz.
‘KADINLARIMIZ EV EKONOMİLERİNE KATKI SAĞLAYACAK’
Hayata geçirdiğimiz İzmit Belediyesi Çınar Kadın Kooperatifimizle iş sahibi olmayan kadınlar için iş imkânı ortamı oluşturuyor, kadınların sosyal, kültürel ve ekonomik yönden ihtiyaçlarını karşılıyor ve karşılıklı yardımlaşma ve dayanışma sunuyoruz. Kadınların iş hayatında olmasının önemini sürekli olarak vurguluyoruz. Kadın bir belediye başkanı ve üretimin gücüne inanan bir kadın olarak; kadınların üretime katkı sağlaması ve ekonomik özgürlüğü olması gerektiğini savunuyorum. Bu sebeple daha önceden bir meslek edindirme gayesi gütmeyen İZMEK’leri de birer meslek fabrikası haline getiriyoruz. Artık orada da, özellikle kadınlar; ürettiklerini sadece sergilemekle kalmayacak, satışını da gerçekleştirecek ve ev ekonomilerine katkıları olacak.
*Kocaeli Sanayi’nin yanı sıra turizm olarak da bir cazibe merkezi. Bu alanda gerçekleştirmek istediğiniz projeleriniz var mı?
Şehrimizin her anlamda gelişmeye ihtiyacı var ama özellikle turizm alanında gelişmeye ihtiyacı bulunuyor. İzmit, sanayinin yanı sıra turizm kenti olmalı. Turizm en çok gelişmesini ve kimlik kazanmasını arzu ettiğim bir alan. Göreve geldiğim ilk gün üzerinde çalışılması talimatı verdim. Bu kentin tarihi eserlerinin sahiplenilmesi çok önemli. Müthiş bir zenginlikte oturuyoruz. Toprağın altı, üstünden daha zengin. İstanbul’dan önce tam 46 yıl boyunca Büyük Roma İmparatorluğu’nun başkenti sıfatı ile dünyanın en büyük şehirlerinden biri olan Nikomedia, sanayi kenti dediğimiz İzmit’in, yani ayaklarımızın hemen altında yatıyor. Bu çok büyük bir zenginlik ve maalesef günümüzde İzmit’in bu kültürel mirası pek bilinmiyor.
‘ÇUKURBAĞ ANITI’NI DÜNYA KÜLTÜR MİRASINA KAZANDIRMAK İSTİYORUZ’
Çukurbağ kazı alanı İmparatorluk Saray Kompleksi kalıntıları, Nikomedia’nın Roma başkenti mirasına dair bulunmuş en önemli arkeolojik yapıdır. Anadolu’da şimdiye kadar bulunmuş bu döneme ait tek saray kompleksi olması ve Roma sanatında şimdiye kadar bulunan renkleri en iyi korunmuş mermer kabartmalarla ve heykellerle süslenmiş olması açısından akademik dünyada büyük bir sansasyon yarattı. Çukurbağ Anıtı’nı dünya kültür mirasına kazandırmayı amaçlayan çalışmalarımız yer alacak. Yine bu proje kapsamında Çukurbağ arkeolojik alanını yeniden düzenleyerek Arkeopark olarak turizme açılması için pandemiden önce Kültür ve Turizm Bakanlığı, Kocaeli Müze Müdürü Serkan Gedük, Oxford Üniversitesi arkeoloji Profesörü Tuna Şare Ağtürk ile birlikte Kültür Varlıkları Müzeler Genel Müdürü Gökhan Yazgı, Müzeler Dairesi Başkanı Bülent Gönültaş, Müzeler Genel Müdürlüğü Genel Müdür Yardımcısı Dilek Karakuzu ile görüşme sağladık. İzmit’imizin zengin kültür mirasına sahip çıkmak adına biz de dünya tarihine yön verecek Çukurbağ Arkeoloji ve Arkeopark projesine destek vermeye talibiz dediler. Çukurbağ Anıtını dünya kültür mirasına kazandırmayı amaçlayan çalışmalarımız yer alacak. Yine bu proje kapsamında Çukurbağ arkeolojik alanını yeniden düzenleyerek Arkeopark olarak turizme açılması için çalışmalarımız olacak.
*İzmit için yapmayı planladığınız en büyük hayaliniz nedir?
En büyük hayalim İzmit’e özel bir fuar yaratmak. Kenti ruhsuzluktan, cansızlıktan kurtarmak istiyoruz. Karanlık sokakları cıvıl cıvıl hale getirmek, tarihi, turizmi, insanıyla sadece Kocaeli’de değil, Türkiye’de sıklıkla söz edilen bir kent haline getirmek istiyorum. Sadece sanayi kenti olarak anılmasından sadece ben değil, tüm İzmitlilerin de sıkıldığını çok iyi biliyorum. Bu yüzden kente renk getirmek, renklerini harmanlamak, herkesin yaşamaktan mutluluk duyacağı bir kent haline dönüştürmek için çalışmalarımıza devam ediyoruz.